Perşembe, Ağustos 26, 2010

the art of tim burton

 image image
 
Tabiki deliye döndüm! Tim Burton’ın binden fazla illüstrasyonu bir kitapta toplanmış… 
Internetten bulabildiğim kadarıyla “The Art of Tim Burton”, 434 sayfadan ve 13 farklı bölümden oluşuyor. Satışı sadece internetten olacak!? o ne yaaa dedirten bu uygulamayı biraz daha açalım; yani internet dediysek amazon.com dan değil, kitabın satışı sadece Steeles Publishing’den olacak. Dolayısıyla kitapçılarda da göremeyeceğimiz bir ürün gibi duruyor kendisi… Resmi web sitesinden öğrendiğim fiyatlar şöyle;
Standart Edition: 69,99 USD
Deluxe Edition: 299,99 USD
detaylar için tıklayanzi

Çarşamba, Ağustos 25, 2010

yan gel yat s1

Dün bu filmi izlerken uyuyakaldım. Halbuki nasıl da ilginçleşiyordu konusu… imdb skoru 8,0 ve 54K adam oylamış, 17 ödüllü felam. Üstüne üstlük sci-fi…Buradan da anlaşıldığı üzere 23:30’da başlayan film, ne kadar harika olursa olsun, 1 saat sonra badem oluyor artık. pööff…. ama bütün gece resim yaptım be kardeşim uykuyu haketmiştim. Bugünse 5N 1K ayağına hiç resim yapamadım. Hatta hiçbirşey yapmadım… Halbuki resim üstü şu film izlenecekti… programımın gerisindeyim. pııffff…

Çarşamba, Ağustos 18, 2010

sabah 7:10

Sabahın erken saatleri... İşe koşuşturan insanlar günün ilk sahipleri. Telaş ve mahmurluk bir arada. Sanki sokakta  değil de evlerimizin koridorlarında koşuşturuyoruz. Samimi bir pespayelik var. Saçlarını henüz taramamamış kadınlar. Kravatını henüz bağlamamış adamlar. Duştan yeni çıkmış, saçlarını alelacele kafasının üstüne tutturmuş kadınlar. Ve asıl alelacele sırtımıza tutturduğumuz sorumluluklar… Ne için koşturduğumuza emin olamadan geçen sabahlar, yıllar. Uyanmamış gözler, uyanmamış umutlar, hayaller…

Cuma, Ağustos 13, 2010

i love the way you are breaking my heart

imageimage

Bugün Bernard and Doris’i izledim. Tütün milyarderi Doris ve onun tüm mirasını bıraktığı hizmetçisi Bernard’ın gerçek hikayesi… Günün kalan kısmında da aşağıdaki şarkıyı keşfetmenin keyfini sürdüm ;)

I love the way you're breaking my heart
It's terribly, terribly, terribly, terribly thrilling
I love the way you're breaking my heart
Although you're gonna ruin it
It's heaven while you're doin' it
I love the way I feel when we kiss
You're terribly, terribly, terribly irresistible
Sigh to me, and lie to me, you really know how
It's gonna hurt tomorrow, but it feels so good now
So darling, just keep playing your part
Take your time and really finish the things that you start
'Cause I love the way you're breaking my heart!

dinlemek için tıklayın

Salı, Ağustos 10, 2010

karşımdaki festival

Moviemax Festival kanalında izlediğim iki filmi paylaşasım geldi;

The Visitor
Hep “…mış gibi” yapmış ve neredeyse tüm hayatını heba etmiş, yalnız, dul bir profesör, bir konferans için New York’a gidiyor ve hayata bambaşka bir pencere açıyor. Film 9/11 olayından sonra Amerika’nın azınlıklara gösterdiği o sert ve neredeyse çirkin yüzünü de yorumsuz aktarıyor. Oscar adaylığı da bulunan 13 ödüllü, sıcak ve samimi bir film.

Control
Film baştan sonra Budapeşte metrosunda, sembolik karakterleriyle, oldukça karanlık ve fantastik bir dünyada geçiyor… 17 ödüllü bu yapım, Macaristan sinemasından enteresan bir örnek.

Related Posts with Thumbnails

en çok okunan top10 şaheser