Bugün servisle eve dönerken arkamda oturan abimiz, cep telefonunu kapadı ve yanındaki kadına dönüp; “Daha yeni gelmiş! hep geç kalıyor…” dedi. Teyze de “Evet, sabahları da geç kalıyor” diyerek onay verdi. Sonra adam gayet betimleyici bir sesle hükmetti; “Çorbası geç kaynıyor bunun”
Hööö…?
İç gıcıklayıcı bu benzetmeyi seweyim mi, tiksineyim mi karar veremedim… Kızın çorbası geç kaynıyordu… Bu esnada inciler dökülmeye devam etti; “Annesi saçını da hiç taramıyor bu kızın. Evlendirelim de kurtulalım bari, kocası ilgilensin”.
Hööö..?
Lan ne annesi, saçlara ne zaman geldi konu? Kocası mı ?? allaaaahım, kal geldi zihnime… Hangi kızdan bahsediyorlar?! diye düşünürken, zihnim kızı transit geçti ve kendi kabarık saçlarım geldi aklıma ve ben küçükken annemin bu saçları tarama çabası…
Bu esnada vardık; içimden “millet ne acayip” diyerek indim servisten. Eve gitmeden önce mandalina almak için marketin yolunu tuttum…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder