Pazar, Mart 21, 2010

pijamadaki pırtığı ilk gördüğün an

Yapılan araştırmalara göre eşofman altları 3’e ayrılmaktadır:

  1. Misafir varken giyilen JANJAN
  2. Eskidikçe kalbine giren YAYILGARİ
  3. Hiç giymediğin YERKAPLAR

Evde misafirin varsa ve rahatlığından ödün vermek de istemiyorsan JANJAN en iyi çözümdür. Bunlar, henüz diz yeri oluşmamış, rengi de ilk günkü gibi olan eşofman altlarıdır. Üzerine giyeceğin nefis bir t-shrirt’le feci tarz olma ihtimalin bile vardır…

YAYILGARİ ise en sevilen eşofman altıdır. Yorgun günün sonunda düşlenendir; onunla TV karşısında geçirilen saatlerin yerini hiçbirşey tutmaz. Giyilmekten oluşan diz yerlerinin yıkama sonrası bile geçmediği gözlemlenir. İşgüzar ruhların ütüleyerek bu diz yerlerini ilk 7 dakika gizleyebildiği yine bize ulaşan bilgiler arasındadır. Araştırmalar, her 100 YAYILGARİ’nin, 100’ünün de solduğunu, dikişlerinin esnediğini göstermiştir. Bazılarında pırtık oluşmuna dahi rastlanır.

YERKAPLAR ise karabatak gibidir. Bir giyersin, sonra haftalarca kaybolur ortalıktan. Bunlar çalışıyor gibi gözüken ama anca oturan, işlevsiz çalışanlar gidibir. Giyemediğin gibi dolapta da boşu boşuna yer kaplar…

 

Başlığın farkındayım ne alaka demeyin geliyorum ;)

Bir keresinde “kardeşimin kankası benim de kankamdır” mantığından harekete canımın içi YAYILGARİ’me bakıp bakıp, kendime de mani olamayıp, giydiğim gibi çıktım karşılarına. Sonra otururken lan bir baktım, ne göreyim; meğer pırtığı varmış! Beni aldı bir telaş, ya ona birşey olursa, ya onu kaybedersem vs vs… Çıkarttığım gibi hemen doktora götürdüm. Muayeneden sonra doktor (annem) geldi ve “korkulacak birşey yok; müdahele ettik, şimdi eskisinden de sağlam!” dedi. Off anam babam o an içimi bir sevinç kapladı ki anlatamam! Sanki ona yeniden kavuşmuştum…

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails

en çok okunan top10 şaheser