Evlerimizde gizli gizli yaşayan ve her türlü aksiliğe neden olan ev canavarlarına hangimiz maruz kalmadık ki! Çocukluğumuz bunlarla uğraşmakla geçti… Hoş büyüyünce de bazı şeyler hiç değişmedi! :)
Stanislav Marijanovic’in hayal gücünden süzülen bu eğlenceli seri, iki ciltten oluşuyor. Büyük-küçük herkesin seveceği cinsten…
Ne tip canavarlar mı? Örneğin; bolca aksırıp tıksırıyorsan, yakınlarda mutlaka bir SÜMKÜRÜFÜS canavarı vardır!
Elini, parmağını hep bir yerlere sıkıştırıyorsan bunun sebebi hiç kuşkusuz ezilen ve incinen parmak canavarı PARMAKKAPAN’dır. Bütün hırçınlıklarımızın sorumlusu HIRÇINELLA ve geceleri karanlıktan korkmamıza neden olan ise karanlık canavarı ZİFİRAY LOŞ’tur.
Sabahları genellikle ne giysem acaba canavarı GÜNAYDIN PANİĞİ bizleri ziyarete gelir… ve biz masumca dolaba bakarken o da sinsice yanımızda dikiliverir! Hain AKİDE KIZLAR ise zaten peşimizden hiç ayrılmaz; yapışık ikizimiz gibi nereye gitsek bizi takip eder ve çikolata, limonlu cheesecake, meyveli jöle gibi daha ne alaka bir sürü tatlıyı aklımıza sokmayı başarır! GECİKTİMSAH canavarı ise yine favori diğer canavardır; onunla çok takılmak hemen her yere gecikmemize ve acayip saçma gecikme bahaneleri uydurmamıza neden olur…
Daha nice canavar, evlerimizde kuytu birer köşede dikilmekte ve ne kadar büyürsek büyüyelim sinsice bizleri etkilemektedir…
Kitaptaki canavarlardan birkaçı;
Son resimdeki Haşerto canavarının yazısını da paylaşarak artık bu yazıyı sonlandıralım;
HAŞERTO
Haşerat canavarı
HAŞERTO’nun müthiş bir hayal gücü vardır. En ufak böceği dev bir yırtıcı hayvan gibi, en minik sineği merhametsiz bir savaşçı gibi ve en zararsız yusufçuğu gerçek bir canavar gibi gösterebilir.
Ama ağır ağır ilerleyen böceklerle vızıldayan sineklerin son derdi sizi yakalamaktır. Tek istedikleri, rahat bırakılmak ve kendi işlerine bakmaktır. Bu yüzden çığlık atmaya, havada zıplamaya ve sinekliğe uzanmaya gerek yoktur. HAŞERTO yeni bir oyunun peşindedir, o kadar.
EV CANAVARLARI - AİLE REHBERİ 1 VE 2
Stanislav Marijanovic, Çeviren: Bahar Siber, İletişim Yayınları, 2008,
Her biri 23 sayfa ve 13 YTL
Not:
Çenem düştü evet…
Dün gece televizyonum bozulunca(!) elimde dvd’lerle (Zeki Demirkubuz - C Blok, Up, 9, Caramel) ağlamaklı bir şekilde kalakaldım! Çalışsa muhtemelen Up’ı izleyecek, gecede bir ara disko kralına takılacaktım. “Neyse iyibeee!” diyerek üniversitedeki televizyonsuz yurt günlerime döndüm ve bu kitaba gömüldüm… Zaten kitabı da dün almıştım ve incelerken ağzımın salyası sayfalarına akmasın diye özel çaba içerisindeydim. Bugünde, pazar pazar hiçbir yetkili servisin çalışmadığına emin olduktan sonra yahu gün bu gündür diyerek suluboyalarımı felan çıkardım. Vee başladım garip hayvanatlar felan çizmeye… İşte benim ıvır zıvır eskizler ve suluboyalarım…! (iyi ki bozuldu bu televizyon!!)
4 yorum:
süpersiiiin!!! bu canavarlardan birisi tam bendim..s li olan birşey..aman lazım olur diye bütün her şeyi çantasına atan..o benim işte tanımla beni:)
nihoha! işte o canavarın adı YÜKLESAURUS REX... kendisi hemen üstte 1.sırada endam etmekte ;)
bu arada didem'inki de HAŞERTO :)
cizme kabiliyeti olanlara ayrı bi saygım, hayranlığım , imrenişim vardır.
ben küçükken bi gece evimizde canavar görmüştüm , herkese anlattım evde kimse inanmadı bana. Eşek kadar adam oldum hala inanıyorum, ben onu gördüm ve gerçekti
:) ben inaniyorum sana. Neye benziyordu peki? belki çizmeyi denerim ;)
Yorum Gönder