Çıkışlar Hediyelik Eşya Dükkanından, son zamanlarda izlediğim en güzel film!
29.Uluslararası İstanbul Film Festivali - NTV Belgesel Kuşağında yer alan bu yapım için “Dünyanın ilk sokak sanatı felaket filmi” deniyor. Aslında Banksy hakkında olması planlanan bu film, çekimler esnasında tamamen raydan çıkıyor ve (hakikaten tırnak içerisinde) “belgesel yapımcısı”, Fransız Terry Guetta’yı merkez alıyor. Prömiyerini Ocak’ta, Sundance Film Festivalinde yapmış bu yapım, çağdaş sanata ve özellikle sokak sanatına ciddi bir pencere açıyor.
Açıkcası filmin konusunu ilk okuduğumda grafiti, resim vb. ilgi alanlarımın da etkisiyle zaten çok merak etmiştim ama bu kadar komik, ironik, tuhaf ve eğlenceli bir belgesel izleyeceğimi tahmin dahi edemezdim!
Banksy’i biraz tanıtmakta fayda var. Gerilla artist olarak da anılan Banksy, oldukça ünlü bir sokak sanatçısı. Eserleri, dünyanın çeşitli metropollerinin duvarlarını süslüyor ve görenlerde soğuk duş etkisi yapıyor. Özellikle savaş karşıtı, çevreci, tüketim çılgınlığını eleştiren çarpıcı eserleri var. Yüzünü kimse görebilmiş değil. Belgeselde de zaten yalnızca ellerinin görüntülenmesine izin veriyor.
İşte bu muhalif ruhun bazı işleri;
Son resim bomba! Müzeye gizlice giren Banksy, mevcut eserlerin arasına kendisininkini yerleştiriyor ve ortaya işte bu manzara çıkıyor…
Film, yalnızca Banksy’i değil birçok sokak sanatçısını da tanıtıyor. Örneğin invader, bana ilham veren diğer sanatçı. Adam kafayı 70’lerin bilgisayar oyunu “space invader” ile bozmuş ve oradaki karakteri, mozaikten, rengarenk yaparak şehrin çeşitli yerlerine yapıştırıyor. Tutkusu karşısında etkilenmemek elde değil. Çalışmalarını sonrasında istila haritasından da takip edebiliyorsunuz. Invader, projeye ilk olarak 1998’de Paris’ten başlamış. Şu anda birçok büyük metropolde (New York, Paris, Amsterdam, Barcelona, Tokyo vs vs..) bu mozaiklere rastlamak mümkün.
Film, grafiti, sokak sanatı, pop art, muhalif olmak, bir işe tutkuyla bağlanmak vb. birçok ağır düşünceyi inceden zihninize şırınga etse de dediğim gibi eğlendirmeyi de kesinlikle ihmal etmiyor. Ayrıca sonlara doğru bu cidden bir şaka (!) olmalı diyorsunuz. Nazik ruhlar için detay vermiyor, bu filmi özetle izlemenizi tavsiye ediyorum…
Müzik: Richard Hawley / Tonight the streets are ours
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder