Kışın kötü havalarda oh oh oooohh diye popomuzu koltuğa yerleştirirken, şu güzel havalarda evde oturmak hep bir parça suçluluk yaratıyor... Evin keyfini çıkarmak şöyle dursun "looser mıyım la ben?" veya "yazık lan bana.." gibi hisler yabani ot gibi aklımızda bitmez mi? sanki dışardakiler deliler gibi eğleniyor... hıhh!
bazı fikirler bir zamanlar bir yerden kafamıza enjekte edilmiş işte... makbul bir bireyden beklenenler; üniversite bitirmek, işe girmek, evlenmek ve çoluk çoçuğa karışmak... ha bir de işte dediğim gibi güzel havalarda dışarı çıkmak! ahaha.. :)
tüm bunları doğru sırada yapmadığımızda dikkat çekeriz... örneğin çocuk yaptıktan sonra ikinci bir üniversite okumak şüpheleri üzerimize çekebilir... Zamanlama önemlidir ve herşeydir... Zaman bizi bazı hobilerden de men eder; bu yüzden 45 yaşında piyano kursuna gitmeyi istemek neredeyse aptallıktır(?)... Bazende zamanlama doğrudur ama pek populer olmayan bir hobiyi seçmek isteriz; ebru sanatı veya flüt çalmak gibi... misal ebru sanatıyla ilgilenmek isteyen bir gence, yemin ediyorum kankaları "top musun lan ahaha" felan deyiverir.... :)))
Efendim diyeceğim o kiii kalıplar hazır ve bu kalıplara uymayanlar azınlıktadır. Azınlıklarınsa kaderi yüzyıllardır aynı; dışlanmak, baskı görmek, kendinden / kültüründen olmak...
Ya bu baskı ile kendi formumuzu bozup kalıba gireceğiz, ya da içimizdeki isyankar çocuğu dinleyeceğiz...
Hem bir düşünün ne olacak sonunda? Hepimiz ölmeyecek miyiz? Keyif almaksızın, kalıplara mahkum bir hayatı yaşayıp sonrada ölmek........ daha hazin bir son düşünemiyorum...
veee bu güneşli pazar gününde lafı biraz daha uzatırsam daha sıkıcı bir blog düşünemiyorum....
haydin cheers...
Pazar, Mayıs 24, 2009
en çok okunan top10 şaheser
-
Bajar benim için “ ilk dinleyişte aşk ” oldu… Internette dinleyip resmen aşık olunca, koşarak albümü satın almaya gittim. Albümü açıpt...
-
Bu filmi ilk olarak geçen sene Radikal'den öğrendim. "Filmden aşk, aşktan film" yazıyordu haberde. Gerçektende öyle... Gitmek ...
-
panda dondurmaları, 80’lerde perakende pazarına yeni yeni yayılırken, babam eve bir panda buzdolabı getirdi! bildiğiniz içi full; yarı çiko...
-
Dünyanın tüm vaktine sahip olmak ve düşünmek insanı cidden delirtebilir. Bu yüzden bence ortak akıl zihnin uyuşmasını ister… Zihni uyuşturan...
-
Bu sabah uyandığımda hiç kullanmadığım bazı kelimeler için üzüldüm; fıkırdamak, kıkırdamak, menevişlemek… gibi. Bu duygu, esas Yaşar Kemal o...
-
Uzun bir aradan sonra Bulutsuzluk Özlemi, studyo albümü ile nihayet onurlandırdı bizleri! Albümün adı; ZAMSKA. Albüme ismini veren bu şarkı,...
-
mary and max den depreştim yine… stop animation delilikse, evet, ben de istiyorum! :( hey millet, stop animation yapalım mıı? var mısınız...
-
Küçükken defalarca okumuşumdur… Yıllar da geçse, hiçbir yere benzemeyen bu fantastik dünyalar beni cezbetmeye devam etti. Ondan olsa gerek S...
-
bu haftasonu genellikle resim yaptım. uzuuuun zamandır resim yapasım vardı, o yüzden kendimi bir parça paraladım sanırım… cumartesi, akşa...
-
Geçtiğimiz cumartesi Radikal’de yayınlanan Kaan Sezyum’un yazısını bugün okuyabildim… Onun kaybettiği sıcaklık, beni kendi muhasebemi yapma...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder